Güvenli ve etkili COVID-19 tedavileri için işbirliği
Araştırmacı ilaç şirketleri, COVID-19 ile mücadelede kullanılacak yeni tedavilerin geliştirilmesini hızlandırmak için en yetkin çalışanlarını, kaynaklarını ve uzmanlıklarını bir araya getirdi. Araştırmacı ilaç şirketleri, güvenlik ve kaliteden ödün vermeden potansiyel COVID-19 tedavilerini araştırmak ve test etmek için acil çalışmalar yürütüyor. Sektör, bu salgın karşısında kimseyi arkada bırakmamak için, bu tedavileri ihtiyaç duyan hastalar için kullanılabilir ve uygun fiyatlı hale getirmek amacıyla hükümetlerle birlikte çalışmayı taahhüt ediyor.

Sektör, halka açık olarak belirttiği taahhütlerini yerine getirmek için çalışıyor ve COVID-19’a karşı küresel mücadelede, terapötik uzmanlığının (araştırma, klinik gelişim, üretim) bilim camiası tarafından paylaşılmasını sağlamak için geniş çapta işbirliği yapıyor COVID-19’u tedavi edebilecek ilaçların etkinliğini ve güvenliğini değerlendirmek üzere 25’e yakın araştırmacı ilaç şirketi klinik araştırmalar yapıyor. Bu çalışmalar devam ederken, araştırmacı ilaç şirketleri, yaşamı tehdit eden diğer hastalıkları olan hastalar için de gerekli ilaçları tedarik etmek için üretim ve dağıtımı sürdürüyor.

Yakın zamanda başlatılmış önemli bir küresel ortaklık olan Access to COVID-19 Tools (ACT) Hızlandırıcısına erişim platformunun Kurucu Ortağı olmak, Araştırmacı ilaç sektörünün vatandaşlara, hastalara ve tüm topluma karşı ne kadar derin bir sorumluluk duygusu içinde olduğunu gösteriyor. COVID-19 virüsünün önlenmesi ve tedavisi noktasında çözümler bulmak ve ölçeklendirmek için benzersiz bir konuma sahip olduklarından, araştırmacı ilaç şirketlerinin ACT ortaklığındaki rolü çok önemli. Buna ek olarak, IFPMA üyesi bu şirketler, ek tedavilerin geliştirilmesini ilerletmek için gerçek zamanlı klinik araştırma verilerini hükümetler ve dünyadaki diğer şirketlerle paylaşma taahhütlerini de yerine getiriyorlar.

Her taşın altına bakılıyor – SARS-CoV-2 genomu ocak ayında paylaşıldığı anda, araştırmacı ilaç şirketleri potansiyel tedavileri tanımlamak ve yeni ve mevcut tedavileri test etmek için çok sayıda klinik çalışma yürütmek üzere ellerindeki tüm ilaç kütüphanelerini taradılar.

Araştırmacı ilaç sektörü bugün, bireysel olarak veya işbirliği içinde, anti-sıtma ilaçları, antienflamatuar anti-viraller, otoimmün, antienflamatuarlar / inhibitörler ve plazma tedavileri de dahil olmak üzere düzinelerce farklı tedavinin güvenliğini ve etkinliğini test ediyor. Bu virüs oldukça karmaşık ve hala bilinmeyen çok yönü var; bu nedenle, hastaları farklı enfeksiyon evrelerinde tedavi etmek için birçok farklı seçenek ve yaklaşıma ihtiyaç duyuluyor. Sağlık hizmeti sunucuları, “tek” bir çözüme değil, tedavi seçeneklerinden oluşan bir portföye ihtiyaç duyuyor.

Birçok farklı cephede mümkün olduğunca hızlı ilerlemek, kaynak yoğun olmakla birlikte, güvenli ve etkili çözümler bulma konusunda en büyük şans olarak görülüyor. Bu çabanın büyük bir kısmı normal rekabeti bir kenara bırakarak ve bunun yerine akademi, hayırseverlik, kamu ve özel sektör gibi alanlarda işbirliği yaparak, bilgileri birleştirerek ve uzmanlığı paylaşarak gerçekleştiriliyor. Sonuç olarak, sağlam bir yenilikçi ilaç ekosistem mevcut ve yenilikçiliği teşvik etmek için sağlanan teşvikler şimdiden benzeri görülmemiş düzeyde bir birliktelik sağladı ve 130’dan fazla COVID-19 terapötik adayı ile işbirliği yapıldı.

Buna ek olarak, araştırmacı ilaç sektörü, topluluklara finansal destek ve ayni bağışlar sağlıyor ve bu acil sağlık durumuyla dünya çapında mücadele etmek için sağlık yetkilileri ulusal ve küresel düzlemde işbirliği yapıyor. IFPMA üyesi şirketler bugüne kadar 700 milyon doların üzerinde para bağışının yanı sıra, gelişmekte olan bu krize karşı hastaları ve hükümetleri desteklemek için en az 40 milyon dolar değerinde kritik tıbbi malzeme sağladılar.

Kimse arkada bırakılmayacak – Araştırmacı ilaç firmaları COVID-19 ile mücadeleye önemli kaynaklar yönlendirirken, yaşamı tehdit eden diğer hastalıkları olan hastaları da düşünüyor ve onlara gereken tüm gerekli ilaçlar, aşılar ve teşhisler için tedarik sürekliliğini sağlamak için çalışıyor. Mevcut tedavilerin üretimini ve dağıtımını sürdürmek ve COVID-19 ile ilişkili altta yatan durumları tedavi etmek için ilaçların mevcut olmasını sağlamak büyük önem taşıyor.

Yenilikçi ilaç sektörünü temsil eden kuruluş olan Araştırmacı İlaç Firmaları Derneği’nin (AIFD) de üyesi olduğu IFPMA Uluslararası İlaç Üreticileri ve Dernekleri Federasyonu (IFPMA) Genel Müdürü Thomas Cueni şöyle diyor: “Araştırmacı ilaç sektörünün laboratuvarlarından çıkan en umut verici tedavilerin çoğu, gelişen, çok değerli ve yenilikçi ilaç ekosistemin ürünüdür. COVID-19 krizinin ölçeğinin, kamu yararına bir ortaklığa dayanan yeni bir modus operandi gerektireceğini biliyoruz. İhtiyaç duyulan herkes için – nerede olurlarsa olsun, kim olursa olsun – güvenli ve etkili tedavilere erişilebilecek çözümler bulmak için, yönetim kurulundaki diğer ilgili organlarla eşit zeminde ve ortak bir temel üzerinde çalışıyoruz. ”

Cueni sözlerini şu ifade ile sonlandırıyor: “Bu hedefe ancak el ele verirsek ulaşabiliriz.”
IFPMA Küresel İşbirliğine Katılacak
Araştırmacı İlaç Firmaları Derneği’nin (AIFD) de üyesi olduğu IFPMA, COVID-19 araçlarına ilişkin geliştirme, üretim ve adil erişimi hızlandırmak için kurucu ortak olarak yeni bir küresel işbirliğine katılacak.

Dünyanın önde gelen ilaç şirketleri 24 Nisan tarihinde başlatılan önemli bir küresel ortaklığa olan bağlılıklarını ilan ettiler. Ortaklık, COVID-19 ile mücadelede kimsenin geride kalmaması ve herkesin güvenli, etkili ve düşük ücretli tedavi ve aşılara erişebilmesi için üretimin hızlandırılmasını amaçlıyor. Merkezi Cenevre’de bulunan ve yenilikçi ilaç sektörünü temsil eden Uluslararası İlaç Üreticileri ve Dernekleri Federasyonu (IFPMA), sektörü temsil etmek için Kurucu Ortak olarak küresel işbirliğine katılacak.

Sektör, COVID-19’un yayılmasına kalıcı bir çözüm bulmak için benzersiz uzmanlığını seferber ediyor ve daha önce ifade edilen taahhütleri doğrultusunda çalışmalarını benzeri görülmemiş bir ölçekte genişletmeye hazırlanıyor. Yenilikçi ilaç sektörü bu küresel işbirliğine katılarak, güvenli ve etkili tedavi ve aşıların gelişimini hızlandırmak, potansiyel terapileri ve aşıları test etmek için gereken araç ve bilgileri paylaşmak, üretim yeteneklerini artırmak ve gerçek zamanlı klinik araştırma verilerini hükümetlerle ve dünyadaki diğer şirketlerle paylaşmak için tüm paydaşlarla eşit bir temel üzerinde çalışmaya başlıyor.

Bu işbirliği, yenilikçi ilaç şirketlerinin tüm paydaşlarıyla birlikte hareket etme sorumluluğunun ne kadar iyi bilincinde olduğunu sergilerken, aynı zamanda COVID-19 pandemisiyle mücadelede mümkün olan en önemli rolü oynama kararlılıklarını da gösteriyor. Yeni tedaviler ve aşılar yoluyla kalıcı ve eşitlikçi çözümler bulma görevi ilaç sektörüne düşüyor. Sektör bugün bu mücadelede özel sektörün rolünün kritik olduğunu kabul ediyor.

IFPMA Genel Müdürü Thomas Cueni, işbirliğinin açılış etkinliğinde dünyanın dört bir yanından gelen ve Birleşmiş Milletlerin, hükümet ve sağlık liderlerinin üst düzey yetkililerine yaptığı konuşmada şunları söyledi: “İlaç sektörü olarak COVID-19’a bir çözüm bulmak adına eşi görülmemiş düzeyde işbirliğine girme noktasında, hastalar ve toplum karşısında sahip olduğumuz muazzam sorumluluğun farkındayız. Bu ortaklığa ilaç ve aşıların keşfi ve geliştirilmesiyle ilgili benzersiz bilgi ve uzmanlığımızın yanı sıra üretim kapasitesi ve dağıtım ağları oluşturma deneyimimizi getirmeye hazırız.”

Cueni, “Bugün, kamu ve özel sektördeki bilim insanları olarak ortak hedefimiz şu: COVID-19 salgınının hızla sonunu getirmek. Bir dönüm noktası niteliğindeki bu küresel ortaklığın bir parçası olmaktan gurur duyuyoruz ve güvenli, kaliteli, etkili ve uygun fiyatlı COVID-19 tedavileri ve aşıları geliştirme, üretme ve adil bir şekilde küresel erişimini hızlandırma hedefine sıkı sıkıya bağlıyız. COVID-19 ile mücadelede kimsenin geride kalmamasını sağlamalıyız” dedi.

Cueni konuşmasını bitirirken, “Bu yolculukta sadece birlikte hareket edersek başarırız” ifadesini kullandı.
Araştırmacı ilaç firmalarının COVID-19 değerlendirmesi
COVID-19’un etkisi, İtalya ve Fransa’daki son ölümlerle birlikte tüm dünyada giderek artan şekilde hissedilmeye devam ederken, Araştırmacı İlaç Firmaları tüm gücüyle salgından etkilenenlere çözüm bulmaya, salgını kontrol etmeye ve gelecekteki ortaya çıkabilecek başka salgınlarla başa çıkmaya yönelik çabalarını sürdürmektedir.

AB Komisyonu ve AIFD’nin de üyesi olduğu EFPIA (Avrupa İlaç Sanayii ve Dernekleri Federasyonu) tarafından hayata geçirilen, dünyada sağlık alanındaki en büyük kamu-özel sektör iş birliği olan Yenilikçi İlaçlar İnisiyatifi (IMI) yeni Coronavirüs salgınının üstesinden gelinmesine yönelik terapötik ve tanıyı kapsayan araştırmalar için ‘hızlı ve tek aşamalı’ 45 milyon Avro bütçeli bir Çağrı hazırlamıştır.

Bu Çağrı ile akademi dünyası ve endüstrideki en güçlü beyinlerin bir arada en hızlı şekilde test/tedaviler geliştirmesi amaçlanmaktadır.

AIFD’nin de üyesi olduğu EFPIA üyeleri, COVID-19 ile mücadelede teşhis ve tedaviler geliştirmek için kullanılabilecek uygun özvarlıkları belirleyerek, işbirliği ortamını geliştirmek için Yenilikçi İlaçlar İnisiyatifine (Çağrı 21) yoğun bir şekilde odaklanmıştır. Buna ek olarak, Avrupa’daki sektör, sahadaki kuruluşlara finansal destek ve ayni bağışlar sunmanın yanı sıra, bu küresel halk sağlığı acil durumuyla mücadele etmek için Avrupa, Çin ve küresel sağlık yetkilileri ile yakın iş birliği içinde çalışmaktadır.

Birçok EFPIA üyesi Ar-Ge çalışmalarını sürdürmektedir ve/ya da gelişmekte olan bu krizle savaşan kişilere ilaç ve kritik tıbbi malzeme bağışları ile destek sağlamaktadır. Avrupa’nın araştırma temelli ilaç şirketlerinin COVID-19 ile mücadele etmek için çalışmalarının bazıları şunlardır:

Ar&Ge Çalışmaları EFPIA üyeleri, COVID-19 aşıları üzerinde devam eden küresel faaliyetleri tamamlamak üzere ve COVID-19 için teşhis ve tedavi geliştirmeyi hızlı bir şekilde başlatmak amacıyla işbirlikçi araştırma programlarının geliştirilmesine odaklanmaktadır. Üyeler, daha önce Ebola ve HIV gibi diğer viral patojenler üzerinde test edilen bileşiklerde olduğu gibi, COVID-19’u da acil kullanım ve klinik deneyler için tedavi etme potansiyeline sahip olabilecek araştırma bileşikleri bağışlamaktadır. Diğer üyeler, hastalığı önlemek için aşı adaylarını araştırmakta, araştırma ve geliştirme faaliyetleri çerçevesinde ek potansiyel tedaviler belirlemek amacıyla, mevcut araştırma portföyü envanterlerini incelemektedir.

İş birlikleri EFPIA üyesi şirketler, Yenilikçi İlaç İnisiyatifi, Avrupa İlaç Ajansı, Avrupa’daki Ulusal Sağlık Otoriteleri ve Dünya Sağlık Örgütü (WHO), Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri (CDC), Çin Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi ve diğerleri de dahil olmak üzere Çin Halk Sağlığı yetkilileri bu halk sağlığı krizini ele almaktadırlar. Bu iş birlikleri tüm araştırma ve geliştirme alanlarına odaklanmaktadır. Bunlar arasında; pandemi hazırlık platformlarının COVID-19 acil durumunu ele almak için potansiyel olarak nasıl uyarlanabileceğini değerlendirmek, antiviral ajanların COVID-19’a karşı gelişimini hızlandırmak için mevcut Ar-Ge ortaklıklarından yararlanmak ve salgını çözmek için de çeşitli Ar-Ge konsorsiyumlarına hem kaynak hem de uzmanlık seviyesinde katkıda bulunmak yer almaktadır.

Tedarik zinciri bütünlüğü Gelişmeler doğrultusunda, EFPIA üye şirketleri tedarik zincirlerinin sürekliliği ve bütünlüğüne öncelik vermeye devam etmektedir. Bu doğrultuda EMA ve diğer küresel paydaşlarla yakın koordinasyon içerisinde olası eksiklikleri önlemek ve azaltmak için proaktif olarak çalışmaktadırlar. Bu aşamada, üreticiler tarafından üretimde herhangi bir eksiklik veya gecikme bildirilmemiştir.
COVID-19 ile mücadele
COVID-19 ile mücadele: Avrupa İlaç Sanayii Dernekleri Federasyonu (EFPIA), küresel COVID-19 salgını sırasında ilaç tedariki konusunda Avrupa Komisyonu üyeleri ile kurulan proaktif ve düzenli diyaloğu memnuniyetle karşılıyor

EFPIA temsilcileri, Coronavirüsün aşı ve ilaç tedariki üzerindeki potansiyel etkisini tartışmak için AB Komisyonu Üyeleri Komiser Kyriakides, Komiser Breton ve Komiser Lenarčič ile birlikte ilaç ve tıbbi cihaz tedarik zincirinin temsilcileriyle yapılan görüşmeye katıldı.

Haftalık olarak sürdürülmesi planlanan görüşmelerin ilkinin ardından açıklamalarda bulunan EFPIA Genel Müdürü Nathalie Moll, “Komisyondan gelen proaktif yaklaşımı ve bu kritik dönemde oluşturulan düzenli diyalog fırsatını memnuniyetle karşılıyoruz. Avrupa ilaç sektörü, COVID-19 için aşılar, tanı yöntemleri ve tedaviler üzerine araştırmalar, yerinde bağışlar ve ayni desteklerle ve ilaç ve aşıların sürekli tedarikini sağlamak için çalışarak, salgından etkilenenleri koruma, salgını kontrol altına alma ve gelecekteki salgınlarla başa çıkmaya yönelik kaynaklar geliştirmek için küresel çalışmalar sürdürmektedir.” dedi.

İlaçlarımızın hastalara ulaştırılmasının sürekliliği en yüksek önceliğe sahiptir ve en yüksek önceliğe sahip olacaktır. EFPIA üyelerinin kapsamlı iş sürekliliği ve acil durum planları mevcuttur. Şirketler, ürünleri için küresel ve ülke düzeyinde pazar taleplerini sürekli olarak izlemekte ve tüm stok kararlarını dikkatli bir şekilde almaktadır. Zira arz kesintileri küresel çapta hastaları etkileyebilmektedir.

EFPIA hem üyeleri hem de yetkililerle düzenli olarak iletişimdedir. Alınan son bilgilere göre COVID-19’un Avrupa çapında kısa vadede ilaçların üretim ve tedariki üzerindeki etkisine yönelik risk sınırlıdır. Arz ve talep ürüne göre değişmekle birlikte, EFPIA üyeleri ilaçlarımızın ve aşılarımızın mevcudiyeti üzerinde kısa vadeli önemli etkiler saptamamıştır. Şirketler ayrıca potansiyel uzun vadeli etkileri de değerlendirmiştir. Durum halihazırda akıcıdır ancak bu noktada EFPIA üyeleri önümüzdeki birkaç ay içinde COVID-19 salgını nedeniyle aksamalar devam etmedikçe tedarik zincirleri üzerinde etki öngörmemektedirler. Durumu yakından izlemeye devam ediyoruz ve önemli bilgiler elde ettikçe EMA (Avrupa İlaç Ajansı) ile Avrupa ve Ulusal Otoritelerle açık ve sürekli diyaloğumuzu sürdüreceğiz.

Küresel salgının süresi ve kapsamına ilişkin belirsizlik, COVID-19 ile mücadelede yer alan herkes için bir zorluk oluşturmaktadır. Avrupa Komisyonu’nu, Avrupa’daki hastaların ilaç ve aşılara erişim de dahil olmak üzere bakım kalitesine olan etkilerini en aza indirme hedeflerinde destek oluyoruz. Komisyon ve EMA, Üye Devletler, Yetkili Otoriteler ve tedarik zinciri meslektaşlarımızla ortaklaşa çalışmaya devam edeceğiz. Aynı zamanda, üye şirketlerimizden araştırmacılar, krize yönelik teşhis, aşı ve tedaviler bulma arayışına devam edecektir.
Araştırmacı ilaç firmalarının COVID-19 salgınına yönelik çalışmaları
13 biyolojik ilaç şirketi, Yenilikçi İlaçlar İnisiyatifi (IMI) tarafından koordine edilen yeni tedavi ve tanı yöntemlerinin bulunması çalışmalarına katıldıklarını duyurdu. Sağlık alanında dünyanın en geniş kamu-özel sektör ortaklığı olan Yenilikçi İlaçlar İnisiyatifi (IMI), Mart ayının başında 45 milyon avroluk yatırım yapılmasını kapsayan 21 numaralı hızlı çağrıyı devreye aldı. Yapılacak fonlama, katılımcı şirketler tarafından yapılan yatırımlarla desteklenecek.

21 numaralı çağrı, mevcut ve gelecekte yaşanabilecek Coronavirüs salgınlarının önlenmesine yönelik terapötik ve tanısal yöntemlerin gelişimini hızlandırmak için şirketler, akademi, uluslararası kurumlar ve kamu kuruluşlarını bir araya getirecek.

Çağrı’ya katkıda bulunan iş ortaklarının sunabileceği katkılar arasında (bu alanlarla sınırlı olmamakla birlikte) bilimsel bilgi ilaç keşfi ve geliştirme uzmanlığı, tetkik geliştirme faaliyetleri, klinik öncesi aktiviteler (in vitro/in vivo, toksikoloji), kimya, imalat ve kontrol (CMC) faaliyetleri, yeni moleküler varlıkların tanımlanması (tıbbi kimya dahil), örnek toplama, tanı geliştirme, klinik çalışmalar (biyoistatistik, veri yönetimi, klinik malzemeler, düzenleyici destek) yer alıyor.

Bu bağlamda, başvuran konsorsiyumuna katılma konusundaki ilgilerini ifade eden şirketler şöyle sıralanıyor:

  • AbbVie
  • Astellas
  • Bayer
  • Boehringer Ingelheim
  • E-Pharma
  • Enyo Pharma
  • IDbyDNA
  • Janssen
  • Merck
  • Novartis
  • Pfizer
  • Special Product’s Line S.p.A.
  • Takeda
Çin’in Vuhan kentinde bilinmeyen bir sebepten kaynaklanan zatürre vakasının tespit edildiği andan ve 31 Aralık 2019’da Dünya Sağlık Örgütü Çin Ofisi’ne yapılan bildirimden bu yana, 17 Mart tarihli Dünya Sağlık Örgütü verisine 179.112 coronavirüs vakası teyit edilirken, bu vakalara bağlı 7.426 ölüm gerçekleşti.